30.Söz – Ene bahsi
Şuunatı ilahi: ilahi haller: biz nasıl öfkeleniyoruz, Allah da gadaba geliyor ama tabi bizim gibi değil, tabirinden aciziz.
Fakat vâhid-i kıyasî,Ölçü birimi
- 1928-30 arası Barla da yazılmıştır.
- 6 saat içinde bağda yazılmıştır.
“Ene” ve “zerre”den ibaret bir “elif” bir “nokta”dır.:
- Ene Elif gibi dik duruş, kişiyi temsil ediyor.
- Zerre bir noktadır.
- Bu söz insanların ayağının kaydığı en önemli iki noktadan bahsediliyor.
- İnsanlar kendini küçük dağları ven yarattım dercesine bütün başarıyı kendinn hisseder.
- İnsanların ayağı benlik, kibirle kaymış
- Zerre: Maddenin yapı taşına doğru indikçe insanın buradan da ayağının kaydığı bir yer.
- Bir döenem önce Zerre ye Allah ın özelliklerini yüklüyorlardı, zeree her zaman vardı deniyordu, Big Bang teorisi ile bu tez çürüdü.
Şu Söz iki maksaddır. Birinci Maksad, “Ene”nin mahiyet ve neticesinden; İkinci Maksad, “zerre”nin hareket ve vazifesinden bahseder.
- Ene hem bir imtihan hem de bir cihazattır. Derin bakmamızı sağlayan bir cihazdır aynı zamanda.
- Hayvanlarla insanların farklarından biri de insan birşeyleri sahiplenebilir, kendini bildiği için
- Benim Evim, benim ayağım
- Benim kardeşim v.b
- Hayvanlarda ene yoktur. Kendini bilmez,
- Kendini bilen Rabbini bilir.
- İnsan hem kendini hem kainatı bilebilir. İnsandaki benlik hissi ile derin bir tefekkür imkanı açılmaktadır.
اِنَّا عَرَضْنَا الْاَمَانَةَ عَلَى السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ وَالْجِبَالِ فَاَبَيْنَ اَنْ يَحْمِلْنَهَا وَاَشْفَقْنَ مِنْهَا وَحَمَلَهَا اْلاِنْسَانُ اِنَّهُ كَانَ ظَلُومًا جَهُولاً
Şu âyetin büyük hazinesinden tek bir cevherine işaret edeceğiz. Şöyle ki:
Biz emaneti yerlere göklere ve dağa teklif ettik, onlar kaçındılar ayeti:
- Biri bu ruhtur, nefistir, ifadedir demiş.
- Kuran ayetlerinde anlam dereceleri vardır, biri ruh dese doğrudur, biri nefis dese doğrudur.
- Zahiri: Anladığın kadarıyel çeviri
- Batini: O ayetle ilgili ihtisas sahibi olanlara açılabilecek manalar. Bir psikolojiun bir kuran eğitimi almş birin farklı yorumları oalbilir.
- Haddi: Bir sınırının olması, kafirleri gördüğünü zyer de öldürün ayeti örneği, zaman çeresinde sınırlandırılmaıştır.
- Muttala
- Üstad ene=Emanettir demiş.
- Oyundaki eşyalare sana ipubu bıraktığı bir dedektif ooyunu. (seven hill ) Aynı onun gibi bu dünyadaki aslında karşımıza çıakn herşey aslında bir ipucu.
- Dünya bir oyun ve oyalanmadan ibarettir.Ayet
- Manayı insanlar aynı şekilde kimi parada, başarıda, aşkta, rakı şişelerinde, felsefede arıyor.
- Babam şöyle yaptı, annem böyle yaptı gibi en sıradan olayların bile bir manalandıracak bir ipucu bir sır var, boş değil.
- Bu dünyadaki amacım ne diye dertleniyorsun, sonra kendi kalbinde usb buluyorsun, bir takıyorsun ene çıkıyor. Sır EMANET.
- Zamanı Ademden beri insanlığın etrafında dal ve budak saçmış, kimini cehenneme yollamış. Ene yi doğru kullanmak lazım.
- Uygulama kısmı kendi nefsinle uğraşmaya bakıyor.
- Üstad manayı güzelce açmış önümüze sermiş.
Gök, zemin, dağ tahammülünden çekindiği ve korktuğu emanetin müteaddid vücuhundan bir ferdi, bir vechi, ene’dir. Evet ene, zaman-ı Âdem’den şimdiye kadar âlem-i insaniyetin etrafına dal budak salan nurani bir şecere-i tûbâ ile, müdhiş bir şecere-i zakkumun çekirdeğidir.
- İnsanı 6-7ders boyunca ene nin olumlu ve olumsuz taafalarını işeyeceğz.
- Şecere i Tuba: cennet ağacının da tohumu ene,
- Cehennem ağacının zakkum un kökü, de ene
Şu azîm hakikata girişmeden evvel, o hakikatın fehmini teshil edecek bir mukaddime beyan ederiz. Şöyle ki:
- Enenin manasına tekrar dönecek.
Ene, künuz-u mahfiye olan esma-i İlahiyenin anahtarı olduğu gibi, kâinatın tılsım-ı muğlakının dahi anahtarı olarak bir muamma-yı müşkilküşadır,
- Dünyanki herşey aslında Allah tarafından gerçekleştiriliyor
- Bir kolunu kaldırmak senin yaptığın birşey değiltir, Allah sana nasip eder.
- Gaflete dalıp, ben yaptım diye şişiriyoruz eneyi
Ene, künuz-u mahfiye olan esma-i İlahiyenin anahtarı olduğu gibi, kâinatın tılsım-ı muğlakının dahi anahtarı olarak bir muamma-yı müşkilküşadır,bir tılsım-ı hayretfezadır..
- Sana takılan ene gizli hazineler olan Esma.i iilahiyenin (Allahın isim ve sıftları) açabilir.
- kaninatın sırrının dahi anahtarı olarak Hayret veren bir sırdır.
O ene mahiyetinin bilinmesiyle, o garib muamma, o acib tılsım olan ene açılır ve kâinat tılsımını ve âlem-i vücubun künuzunu dahi açar.
- Varlık aleminn sırrın dahi açar, bir de manasını öğrenirse o garip muamma olan ene açılır, gizli hazineleri açcar
Şu mes’eleye dair “Şemme” isminde bir risale-i arabiyemde şöyle bahsetmişiz ki: Âlemin miftahı insanın elindedir ve nefsine takılmıştır. Kâinat kapıları zahiren açık görünürken, hakikaten kapalıdır.
- Hayat dengedir felsefesi çıkarılıyor, kimi hayvandan, bitkiden, atomdan (hix bozounu, tanrı parçacığı) gibi dünyaya bir mana kazandırmaya çalışıyor.
- Kainat kapıları zahiren açık mı? Bir hücreyi al mesele, mitokondri vb. hep bilimsel olarak sistematiği çözülmüştür, sıralamasını biliyorsun,
- yerçekimni açıklaaybiliyorsun artık örneğin.
- Evet yerçekimi var, herşey mükemmel çalışıyor ama asıl bunun manası ne, bu niçin böyle
- Olanı açıklamak aslında manasını çözmek anlamına gelmiyor. Zahirne açık ama manasını anlamak lazım, Allaha ulaştırmıyorsa anlamamışsın demektir.
- Zahiren Çince kitabı önüne açılsa birşey anlayamazsın, Çince yi bilmen lazım.
- Bizdeki tılsım açılırsa kainattaki isim ve sıfatları okuyabileceğiz
- Bilim ve sanatta ne kadar gelişsek de, yüzyıllardır eğlence aynı. İnsan gafilce yuvarlanıyor.
Kâinat kapıları zahiren açık görünürken, hakikaten kapalıdır. Cenab-ı Hak, emanet cihetiyle insana “ene” namında öyle bir miftah vermiş ki; âlemin bütün kapılarını açar ve öyle tılsımlı bir enaniyet vermiş ki; Hallak-ı Kâinat’ın künuz-u mahfiyesini onun ile keşfeder.
- Enaniyetle keşfeder
- Hiç olmaya günlük mücadele etmemiz lazım
- Üstad 2.nci dünya savaşını hiç dinlemiyor, en iç daire ve dış daireler var. Diğer ülkeler vb. meseleler en dış daire meseleleridir, üstad bunları önemsemiyor.
- İnsan kendi dairesindeki hataları keninin yakalaması gerekiyor.
- Yalnız başımıza en iç dairemizde mücadele etmemiz gerekiyor.
- Verilen ene anahtarında şifre var, hergün başka şifre gelecek. Çözeceksin
- Bir gün biri sana laf edecek,
- hergün başka bir imtihanla uğraşman gerek.
Fakat ene, kendisi de gayet muğlak bir muamma ve açılması müşkil bir tılsımdır. Eğer onun hakikî mahiyeti ve Sâni’-i Hakîm, insanın eline emanet olarak, rububiyetinin sıfât ve şuunatının hakikatlarını gösterecek, tanıttıracak, işarat ve nümuneleri câmi’ bir ene vermiştir. Tâ ki o ene, bir vâhid-i kıyasî olup, evsaf-ı rububiyet ve şuunat-ı uluhiyet bilinsin. Fakat vâhid-i kıyasî, bir mevcud-u hakikî olmak lâzım değil. Belki hendesedeki farazî hatlar gibi, farz ve tevehhümle bir vâhid-i kıyasî teşkil edilebilir. İlim ve tahakkukla hakikî vücudu lâzım değildir. bilinse; kendisi açıldığı gibi, kâinat dahi açılır. Şöyle ki Sâni’-i Hakîm, insanın eline emanet olarak, rububiyetinin sıfât ve şuunatının hakikatlarını gösterecek, tanıttıracak, işarat ve nümuneleri câmi’ bir ene vermiştir. Tâ ki o ene, bir vâhid-i kıyasî olup, evsaf-ı rububiyet ve şuunat-ı uluhiyet bilinsin.
- Rububiyet (terbiye ediciliğinin ) sıfat ve şuunatı lahi
- Yazılımda terbiye edilik nereye basınca ne olacak. Düzenlemek yönetmek yazmak. numunesi.
- Sen bile bir terbiye edilicile nasıl lezzet alıyorsan, Allah ın da ilahi lezzeti vardır.
- Dağ var, dağın arkasında duman görüyorsun
- Orada bir ateş var (İLMEL YAKİN, daha önceki tecrübelerinle ) Bilgi sayesinde bilmek
- Sonra ateşi gördün, AYNEL YAKİN Oldu, göz ile görür gibi
- Sonra ateşe zerrelerine kadar hissediyorsun.
- Eğer ene anlarrsan Allah ın ilmin, iradesini, öfkesini anlaammız bir vesile olabilr, tamamından değil taib. Allah ın esmasına ne kadar ayna oluyorsak o kadar lezzet alkacağız.
- İnsan kaç cihette Allah ın esmasına ayna olabilir.
- 31. Pencerede geçer 3 cihette
- Allahın özelliklerini yansıtııyoruz, bir uzaylı gelse bizen çözer
- 1. Zıddıyet cihetiyle, yanlış kararlar veriyorz, kendi kusurumuzu bildikçe Allahın kusursuzluğunu anlıyoruz. Bize çizilen sınırlarla onun sonsuzluğunu anlıyoryz.
- 2. Kendisinde tecelli eden esma cihatıyle. Bir insan güzeldir Allah ın güzelliğine ayinedir. Allah şekil verendr, bizim şeklimizie bakıp Allahı tanıyabilriz. Sanat cihetiyle Allahın bizim üzerimizden tanınmasına aynayız.
- 3. Ene ile Allahın isim ve
- 31. Pencerede geçer 3 cihette
- İnsan patron olarak bir işeryrini çekip çevirmesinyle, Allahın koskoca gezegenleri nasıl çekip çeviriyor tefekkür edebilir.
Fakat vâhid-i kıyasî, bir mevcud-u hakikî olmak lâzım değil. Belki hendesedeki farazî hatlar gibi, farz ve tevehhümle bir vâhid-i kıyasî teşkil edilebilir. İlim ve tahakkukla hakikî vücudu lâzım değildir.
Hakkal Yakin: Allahın o isim ve esmasını hissederek iman etmek.
- Bir arkadaşını sevdiğin için hediye alırsan, Allahın Rahim sıfatını analamıza faydası oluyor.
- Allahın cömert ismini materyalist kafayla bakıyorsun. İnsanlara neden yemek ismarlıyorsun.
- Cömerlik hissini tatmış bir insan, kişlerine. yemesinden nasıl lezzet alıyorsa, Allahın cömertliğin daha iyi anlarsın.
- Sendkei ölçüler, rahmet, merhamet, cömertlik, (vahidi kıyasi).
- Bir gariban gelse onu görünce ona softa hazırlamak istiyorum. Gücüm yettiğinden dolayı cömertlik merhamet,
- Onun acizliği yardım etmen için sendeki isimleri tahrik ediyor.
- Allah bu koca dünyasında bir pireyi douyrduğu ig
- Cömertlik, güç, gösterdin.
- Oysaki Allah kaninattaki tüm
Fakat vâhid-i kıyasî, bir mevcud-u hakikî olmak lâzım değil. Belki hendesedeki farazî hatlar gibi, farz ve tevehhümle bir vâhid-i kıyasî teşkil edilebilir. İlim ve tahakkukla hakikî vücudu lâzım değildir.
- Bir ölçü biriminin gerçekten var olmasına gerek yok, kabul edilse yeter.
- İnsanda ki ben hissi de ene da aslında bir ölçü birimi olarak verilmişi varsayımsal olraak a.
- Askerde verilen shilabı denim deserşin, otsaki devler emanet vermişti.
- ALlah sana ölçü birimi olarka bir vermii. Allah gezcenleri akldırıyor. Allah güdcün k
- Ekvator çizidisi nedir.
- Meridyen ve Paralele.
- Benim kuvvet Kendi ilmimle kazandım, ben yatım dedikçe bir adım firavunluğa adım atıyorsun.
- Karun öyle dediği için yerin dibine gitmiş.
- Ene bir varsayımdır, unutursak nefismizi ilahlaştırrrız.
- Herşyin Allah tan geldiğini düşünmek laım,
- Riski kabul etmişz ama gafilir.z Günlük ene ile uğraşmak gerkeiyr.
- Künüzu mahfiye: Gizli hazineler.
- Miftah :Anahtar